Geri
19. yüzyıl İngiliz edebiyatının önemli kadın yazarlarından biri olan Emily Bronte'nin ilk ve tek romanı Uğultulu Tepeler, kırık olduğu kadar marazi de olan bir aşk hikâyesi etrafında gezinerek kadın v
Sokaklar fazla ıssız Yaşam ölümden farksız Şarkılar artık anlamsız Gökkuşağının renkleri bile cansız
Kaldırmışız başımızı bakmışız Gittikçe hayattan soyutlaşmışız Yalanlara fazlasıyla alışmışız Cehennemde yaşıyormuşuz anlamamışız Herşeyin farkına çok geç varmışız
Saat gecenin bi' yarısı Herşey hayat yanılgısı Yaşamla ölüm arası İnsan insanın kuklası Hayat ise kumar masası
Yolda yürüyen cesetler Sana bakıp da gülümserler Yüzlerindeki sahte maskeler Düşecek gibi değiller
Detaylı İnceleme
Kaldırmışız başımızı bakmışız Gittikçe hayattan soyutlaşmışız Yalanlara fazlasıyla alışmışız Cehennemde yaşıyormuşuz anlamamışız Herşeyin farkına çok geç varmışız
Saat gecenin bi' yarısı Herşey hayat yanılgısı Yaşamla ölüm arası İnsan insanın kuklası Hayat ise kumar masası
Yolda yürüyen cesetler Sana bakıp da gülümserler Yüzlerindeki sahte maskeler Düşecek gibi değiller
İyi demlenmiş çay ile bozulan sinirlerin tepkisi kötü oluyor.
Yetmiş kere yedi kez esnedin, yetmiş kere yedi kez ben ruhumun sesini dinledim.