Geri
1962 yılı. Dorset kıyılarına balayına gelmiş iki genç: Florence ve Edward. Biri seçkin bir aileden bir müzisyen; diğeri daha mütevazı bir aileden, tarih bölümü mezunu bir genç. Cinsel tabuların henüz yıkılmadığı yıllarda büyümüş, farklı sınıflardan iki insan. Evliliklerinin ilk gecesi onlar için hem heyecan hem korku. Bazen tiksinti, bazen tutku. Çağdaş İngiliz edebiyatının önemli isimlerinden Ian McEwan, bir akşam yemeğinde başlayıp sabahın ilk saatlerinde biten romanında, deneyimsiz iki gencin evliliğinin tutku ve trajedi arasında gidip gelen ilk saatlerini öyle iyi anlatıyor ki bu kısa roman bir anda dönemin gençlerinin ilişkilerinin ayrıntılı bir analizine dönüşüyor. 'Olağanüstü yazılmış bir roman… Yürek parçalayıcı, komik, dâhice... McEwan karakterlerine karşı çok merhametli ama kalp kırıklığı karşısında da bir o kadar acımasız.' - The Boston Globe 'Fevkalade, sürükleyici, merak uyand (Tanıtım Bülteninden)
Henüz inceleme eklenmemiş.
Aşk bir şehvet. Şehvet de vuslatla sönen bir duygu. Öyleyse insanlar zevcelerine boyuna ihanet edeceklerdir. Böyle bir dünyada zevk kalır mı?
... -niçin seversin güntülü?
-sevginin niçini olmaz ki efendim...düşünsem belki makul bir sebep bulabilirim. fakat bu hakiki sebep olmaz. çünkü biz önce severiz.sonra sevdiğimiz şeyin güzel taraflarını bulmaya çalışırız.bu da hodbinliğimizden doğar efendim...
Askerlik öldü general! Sinsi siyasetçilere sadık üniformalılar için asker diyemem.
İnsan,ruhunu kaybettiği gün her şeyini kaybeder.