Hakkında
Rus Klasikleri deyince akla gelen ilk isimlerden olan Fyodor Mihayloviç Dostoyevski, (Фёдор Миха́йлович Достое́вский [“fyodar mihaylaviç dastayevskiy” şeklinde okunur]) 11 Kasım 1821’de Rusya’nın başkenti Moskova’da doğdu. <br> <br>Dostoyevski, Rus Edebiyatı’nın ve Dünya Edebiyatı’nın en önemli yazarlarından biridir. Eserleri yüzyıllar boyunca en çok okunan kitaplar arasındadır.<br><br><br/>Özel bir okulda ve genellikle de evde eğitim gören yazar, annesinin 1837 yılındaki ölümünün ardından St. Petersburg’ta yer alan ve askerî mühendis yetiştiren bir okula başladı. Annesinin ölümünden iki sene sonra da babası beyin kanaması geçirdi ve hayatını kaybetti; fakat bazı söylentiler baba Mihayl’in, serfleri* tarafından öldürüldüğü yönündeydi.<br><br> <br/><br/>Askerî mühendis olarak mezun olan Dostoyevski, 1844’te bu görevinden istifa ederek kendini yazarlığa adadı. Yazarın ilk eseri, 1846 yılında yayımlanan “İnsancıklar” adlı novellaydı. Bu kısa roman, yazarın beklediği ilgiyi göremese de Dostoyevski’nin ilk kitabı olması nedeniyle bu eser, Dostoyevski kitapları arasında büyük bir öneme sahiptir.<br><br><br/><br/>Rusya’da o dönemde yaşanan Çarlık rejimi baskısına karşı yükselen direniş sesleri hakimdi ve Dostoyevski bir takım olaylara karıştığı düşünülerek tutuklandı ve hapse gönderildi; idamın kıyısından döndü ve Sibirya’ya sürgün edilen Rus yazarları arasına girdi. Bu dönem, yazarın edebî anlamda en önemli dönemiydi. Sürgün edilişi ve ölümün soğuk ve karanlık dokunuşundan son anda kurtulması, insanın kalbinin derinliklerine işleyen o değerli cümlelerin ve başyapıtların yazılmasına neden oldu.<br><br> <br/><br/>Cezaevi ve sürgün yıllarının ardından er rütbesiyle yeniden askerî kimliğine bürünen Dostoyevski, zamanla Subay rütbesine erişti. 1857 yılında Mariya Dmitriyevna İsayeva ile evlendi. <br><br><br/><br/>Petersburg’a yerleşen yazar, burada Ezilenler’i ve Ölü Evinden Anılar’ı yazdı. Geçirdiği zor yıllar, sara nöbetleri, kumar bağımlılığı ve borç batağı yazarın son dönemlerinde yazdığı bir çok romanda ve novellada kendisini hissettirmekteydi ve yazar, Dünya klasikleri arasında da başyapıtlar olarak adlandırılan Yeraltından Notlar (1864), Suç ve Ceza (1866), Kumarbaz (1866), Budala (1868) ve Ecinniler (1872)’i bu dönemde yazdı.<br><br><br/><br/>Dostoyevski’nin sözlerinden biri olan “Hepimiz Gogol’ün Palto’sundan çıktık.” özdeyişi, realist roman türünün kökenini Rus toplumsal gerçekçi ve güldürü yazarı Gogol’ün Palto adlı kısa öyküsüne dayandırmaktaydı.<br><br><br/><br/>Dostoyevski, 1879’da Karamazov Kardeşleri yazdıktan üç sene sonra hayatını kaybetti. Cenazesinde on binlerce insan onunla birlikteydi. Dostoyevski, realizmin, psikolojik romanın ve felsefî nihilizmin öncülerindendi ve birçok sanatçıyı ve düşünürü etkiledi.<br><br> <br/><br/>Ardından gelen kuşakların ve günümüzün okurları, düşünürleri ve yazarları hâlen tabutu ardından yürüyenler gibi takip etmektedir onu.<br><br><br/><br/><br/>*serf: 18. Ve 19. Yüzyıl Rusya İmparatorluğu’nda feodal sistem uygulanmaktaydı ve toprak ağaları serf (Rusçada “krepostnoy krest’yanin”) adı verilen kölelere sahipti. Toprak ağalığı ve serflik, ilerleyen yıllarda çarlık rejimine yönelik başkaldırışlarda ve en nihayetinde SSCB’nin kurulmasında önemli etkenlerden biriydi. <br/>
Kitapları
Bu Yazar Hakkında İçerikler
Gerçekten de acı çekmiş olabilirsiniz, ama acılarınıza hiç de saygı duymuyorsunuz. Samimisiniz, bunu
Gerçekten de acı çekmiş olabilirsiniz, ama acılarınıza hiç de saygı duymuyorsunuz. Samimisiniz, bununla beraber...
Olmam gereken yerden çok uzaktayım, Belki de yoruldum, bilmiyorum. Öyle karışık öyle yabancıyım ki
Olmam gereken yerden çok uzaktayım, Belki de yoruldum, bilmiyorum. Öyle karışık öyle yabancıyım ki, Bu arala...
''Nefrete sevgiden fazla güvenirim. Çünkü nefretin sahtesi olmaz!'' -F. Dostoyevski
''Nefrete sevgiden fazla güvenirim. Çünkü nefretin sahtesi olmaz!'' -F. Dostoyevski...
"Emin olun, Kolomb Amerika'yı keşfettiğinde değil, onu ararken mutluydu." Budala ✨"Fyodor Dost
"Emin olun, Kolomb Amerika'yı keşfettiğinde değil, onu ararken mutluydu." Budala ✨"Fyodor Dostoyevski"...
''Sonra öğrendim bunun asla olmayacağını, insanların değişmeyeceğini ve onların kimsenin değiştireme
''Sonra öğrendim bunun asla olmayacağını, insanların değişmeyeceğini ve onların kimsenin değiştiremeyeceğin...
"Her şeyi fazlasıyla anlamak bir hastalıktır.............. "
"Her şeyi fazlasıyla anlamak bir hastalıktır.............. "...
Olmam gereken yerden çok uzaktayım, Belkide yoruldum, bilmiyorum. Öyle karışık, Öyle yabancıyım k
Olmam gereken yerden çok uzaktayım, Belkide yoruldum, bilmiyorum. Öyle karışık, Öyle yabancıyım ki, Bu aral...
Nefrete sevgiden fazla güvenirim çünkü nefretin sahtesi olmaz!
Nefrete sevgiden fazla güvenirim çünkü nefretin sahtesi olmaz!...
O manasız, çıtkırıldım mektubum aklıma geldikçe yüzüm kızarıyor. Daireye de öyle bir kibirli gittim
O manasız, çıtkırıldım mektubum aklıma geldikçe yüzüm kızarıyor. Daireye de öyle bir kibirli gittim ki, sor...
Bir yazarın hapisanedeki yaşamı ve toplum dışına itilmiş insanların acılarınını anlatmaktadır
Bir yazarın hapisanedeki yaşamı ve toplum dışına itilmiş insanların acılarınını anlatmaktadır...
Acı ve Üzüntü, engin bir bilinç ve derin bir yürek için her zaman zorunludur-Bence, gerçekten büyük
Acı ve Üzüntü, engin bir bilinç ve derin bir yürek için her zaman zorunludur-Bence, gerçekten büyük insanlar, ...
Olmam gereken yerden çok uzaktayım,belki de yoruldum,bilmiyorum. Öyle karışık,öyle yabancıyım ki, bu
Olmam gereken yerden çok uzaktayım,belki de yoruldum,bilmiyorum. Öyle karışık,öyle yabancıyım ki, bu aralar ken...
Dostoyevski ‘nin dünyasına ilk defa bu kitapla girme şansım oldu. Yıllar önce filmini izlemiş olduğu
Dostoyevski ‘nin dünyasına ilk defa bu kitapla girme şansım oldu. Yıllar önce filmini izlemiş olduğum, içeri�...
İnsanın zihni neyle meşgulse rüyasında onu görür. Hele içiniz rahat olmadı mı, gerçeğe ne kadar da u
İnsanın zihni neyle meşgulse rüyasında onu görür. Hele içiniz rahat olmadı mı, gerçeğe ne kadar da uyar rüy...
●"-Beni nasıl bu kadar iyi tanıyorsun? -Keşke seni ne kadar sevdiğimi bilseydin varya, o zaman ban
●"-Beni nasıl bu kadar iyi tanıyorsun? -Keşke seni ne kadar sevdiğimi bilseydin varya, o zaman bana bunu sormazd...
Ama nasıl böyle düşünebilirim Tanrım?Her şey bir başkasına aitken, hiçbiri benim için değilken nasıl
Ama nasıl böyle düşünebilirim Tanrım?Her şey bir başkasına aitken, hiçbiri benim için değilken nasıl bu kad...
Bazen en çılgın en imkansız görünen fikir kafanızda öyle bir yer edinir ki öyle veya böyle gerçekleş
Bazen en çılgın en imkansız görünen fikir kafanızda öyle bir yer edinir ki öyle veya böyle gerçekleşeceğini...